Meslek Seçiminin Önemi

Sizi hayat boyu mutlu edecek mesleği seçin...

Aile, arkadaşlar, öğretmenler, alınan eğitim, trendler, yetenekler, imkanlar ve hayaller... Tüm bunların ortasında çocukların sağlıklı meslek seçimi yapabilmeleri için kendilerine ve ailelere önemli görevler düşüyor.

“Sevdiğiniz bir işi meslek edinirseniz, hayatta bir gün dahi olsa işte çalışmış olmazsınız. Ben hayatta bir gün dahi işte çalışmadım. Çalışmalarımın tümü sadece keyif ve mutluluktan ibaretti. (Edison)”

Hayatından ya da çevresinden memnun olmayan insanlara çok sık rastlarız. Bu insanlar lise, üniversite mezunu olabilir, hatta lisansüstü eğitimleri bile olabilir. Fakat “Nasıl bir dünya istiyorsun” diye sorulduğunda çoğunlukla net bir yanıt veremezler. Değiştirmek için çok çaba harcamadıkları bir yaşamı sürdürürler. Bu da onları mutsuz eder çünkü mutluluğun temel koşullarından biri de hedefe sahip olmaktır. Hedefsizlik önce tembellik sonra da mutsuzluk getirir. İnsanı hedefsizliğe iten en önemli nedense ilgi ve yeteneklerine uymayan, isteyerek seçmediği bir mesleğe sahip olmasıdır. Bir keresinde meslek seçimiyle bir öğrencim, “Annem ve babam doktor olmamı istiyor. Yaşlandıklarında onlara bakabilirmişim. Ablam pilot olmamı, amcamsa futbolcu olmamı istiyor. Öğretmenlerime kalırsa da iyi bir mühendis olurmuşum” demişti. Aslına bakılırsa bu öğrencimin içinde bulunduğu durum, ülkemizdeki meslek seçimiyle

ilgili gerçeği özetliyor. Eğitiminizi yeteneklerinizle birleştirin. Her insan kendine özgü yeteneklerini ortaya koymak, hayatı boyunca kullanmak ve geliştirmek ister. Doğuştan getirilen ilgi ve yetenekler, alınan eğitimle birleştirilirse doğru bir meslek seçimi yapılmış olur. Gençlerin de meslek seçerken isteklerini ve hangi olanaklara sahip olduklarını bilmeleri gerekir. Zaman içerisinde çeşitli seçenekleri denemeli ve istekleriyle seçeneklerinin ne derece uyduğunu incelemeliler. Bu sayede Maslow’un

ihtiyaçlar konisinin en önemli başlıklarından birini, yani kendini gerçekleştirmeyi yerine getirmiş olurlar. İşini ve mesleğini severek sürdüren bireyin benlik kavramı sağlıklı ve güçlü bir şekilde gelişir. Sonuçta insan, icra ettiği meslekten sadece maddi bir kazanç elde etmez, psikolojik doyum da kazanır. Tüm bunları daha iyi anlayabilmek için meslek ve meslek seçimi kavramları üzerinde durmakta yarar var. Meslek, “kişinin yaşamını sürdürmek için seçtiği sürekli iş alanı” olarak tanımlanabilir. Meslek sadece geçim sağlama yolu değil “bireyin kendini gerçekleştirme” yoludur.

Meslek seçimiyse insanın kendisine sunulan seçenekler arasından kişiliğine, ilgi ve yeteneklerine en uygun olanı belirlemesi olarak tanımlanabilir. Birey kendisine en uygun mesleği seçerek yaşamındaki en önemli üç karardan birini almış olur. Diğer iki önemli karar “eğitim seçimi” ve “eş seçimi”dir. Baskı kötü sonuçlar doğurabilir

Çocuklar, konuşmayı, yürümeyi, iletişim kurmayı ve daha fazlasını ailelerine bakarak öğrenirler. Bu yüzden meslek seçimi konusunda da en büyük görev ailelere düşer. Çocuklar kimi zaman ailelerinin düşlediği meslekleri kimi zaman tam tersini seçerler. Düşünün, her gün iş yerinden bin bir türlü sorunla gelen bir doktorun kızı doktor olmak ister mi? Ancak ailelerin meslek seçimine etkileri kimi zaman oldukça

kötü sonuçlar doğurabiliyor. Büyüklerin ailenin işini devam ettirme isteği bireyleri zora sokabiliyor. Birey ailesinin baskısıyla istemediği bir mesleği yıllarca yapmak

zorunda kalıyor. 30 yıl boyunca her sabah söylene söylene gittiğiniz bir iş yerinde çalışmanın yaşamınızı nasıl etkileyeceğini bir düşünün. Bazen de birey, ailesinin

isteğini kabul etmeyip başkaldırıyor. Bu durumda bireyin ailesiyle ilişkisi bozulabiliyor, kopuşlar yaşanabiliyor.

AİLELERE ve GENÇLERE DÜŞEN ÖDEVLER

Aileler ne yapmalı?

• Sağlıklı bir meslek seçimi için bireyin öncelikle kendisini çok iyi tanıması gerekir. Bu noktada çocuklarınıza rehberlik edin ama zorlayıcı olmayın.

• Çocuklarınızla meslek seçimini konuşurken şu söylemlerden kaçının: “Ben olamadım sen olacaksın”,”Komşunun çocuğu oldu ama…”, “Bak kardeşin…”, “Ancak senin gibi bir tembel bu alanı seçer…” Bu tür söylemler çocuk üzerinde olumsuz etki yaratır, aile-çocuk iletişimine zarar verir.

• Motive edici sözler kullanmaya çalışın. “Çaba gösterdikçe başarılı olduğunu görüyorum”, “Bu işi yapabileceğini biliyorum”, “Yaptıklarını takdir ediyorum”, “Eminim ki bu şekilde çalışmaya devam edersen LYS’de isteğin yere gireceksin.” Çaba ve gelişmelerinin fark edildiği ve olumlu yönlerinin vurgulandığını gören çocuk, kendi geleceğine sahip çıkması gerektiğini öğrenir.

• Meslek seçimi yaşam boyu devam eden bir süreçtir. Dolayısıyla çok dikkatli ve özenli olunmalı, aceleye getirilmemeli ve birilerinin hatırı için meslek

seçimi yapılmamalı. Toplumca “kariyeri” yüksek olduğu belirtilen meslekten çok, çocuğunuzun kendini gerçekleştirebileceği, mutlu ve başarılı olabileceği bir mesleği seçmesini sağlayın.

 Gençler ne yapmalı?

• Meslek seçerken sadece para odaklı düşünmeyin. Günün birinde çok parası olan yalnız bir insan olabilirsiniz.

• Düşlediğiniz mesleğe ulaşmak için akademik başarınızı yüksek tutmaya çalışın.

• Popüler meslekler yerine ilgi ve yeteneklerinize uygun mesleklere yönelin.

• Farklı ülkelerde çalışabileceğinizi düşünerek bir ya da daha fazla yabancı dili öğrenmeye çalışın.

• Okulunuzun sizler için yaptığı kariyer programlarına gönülden katılın.

• Yaz tatillerinde iş yaşamını tanımak, kendi paranızı kazanmanın zevkini tatmak için part time iş bulup çalışın.